- http://e-bergi.com/y/Ag-Teknolojileri-Tarihcesi
- http://www.dhmi.gov.tr/getBinaryFile.aspx?Type=1&dosyaID=551
- http://yazilimyazari.com/server-ve-client/
- http://www.cozumpark.com/blogs/network/archive/2008/04/29/temel-ag-topolojileri.aspx
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Kaynakça
15 Nisan 2017 Cumartesi
Ağ Teknolojileri Tarihçesi
Yaygınlığı her geçen gün artan internet ve ağ teknolojileri, hayatımızda 18. yy'daki sanayi devriminin getirdiğine benzer çapta etkilere sahip. Gittikçe artan hızlarla birbirlerine bağlanan bilgisayarlar, dünyanın herhangi bir köşesinden tam bir bilgi okyanusuna açılmamızı sağlıyor. 5 dakika içinde Caretta Caretta kaplumbağalarının beslenmesi hakkında bilgi edinebilir, Almanya'daki amcanızla görüşebilir ve ödeviniz için gereken son 5 olimpiyattaki yüzme şampiyonlarının listesine ulaşabilirsiniz. Bu yazımızda, bütün bunları yapabilmenizi sağlayan ağ teknolojilerinin geçmişine kısaca değineceğiz.
Bugünkü ağ ve internet teknolojilerinin temeli 1950 ve 1960'larda, nükleer saldırılardan etkilenmeyecek bir askeri komuta kontrol sisteminin tasarlanmasına dayanıyor. O zamana kadar telefon hatları üzerinden yürütülen komuta kontrol işlemleri, telefon hatlarının kilit noktalarına verilecek zararlarla devre dışı bırakılabilirdi, yeni sistem ise ağır hasar alsa bile hasarsız noktalar arasında iletişimi sağlayabilmeliydi. Bunun çözümü olarak iletişim hatlarını merkezi noktalardan çıkartmak yerine; birbiriyle iletişim kuracak uç noktalar, pek çok ara bağlantı ile çok sayıda başka noktaya bağlanacaktı. Ara bağlantı noktalarından bir tanesi bile çalışsa, buradan yola çıkılarak halen çalışan diğer yerlerle iletişim kurulabilecekti. Bu sistemin ilk uygulması Amerika'da, 1969 yılında ARPANET adıyla çalışmaya başladı, ve ilk bağlantı dört üniversite arasında yapıldı ve bağlanan kuruluş sayısı kısa süre içinde arttı. Bu genişleyen ağ 1980'li yıllarda dünya üzerindeki pek çok ülkeyi, akademik kurumları ve ticari şirketleri kapsayan Internet haline geldi. Askeri komuta kontrolü sağlamak amacıyla başlayan sistem, dünyanın her köşesiyle iletişim kurmamızı sağlayan ve hayatın her alanını etkileyen bir kavrama dönüştü.
Daha sonra kullanılan yerel ağ sistemi ”ince ethernet” olarak adlandırılıp 10Base2 standardını oluşturmuştur. Buradaki fark, kullanılan kablonun daha ince olması ve kolay bükülebilmesidir. Ayrıca vampir tapa yerine BNC fişi denilen yuvarlak fişler kullanılmıştır. BNC fişleri vampir tapaya göre daha pratiktir ve daha seyrek bozulur.
İnce ethernet ve kalın ethernet sistemlerinin sorunu, bütün bilgisayarların aynı kablo üzerinden bağlanmasıdır. Kabloda meydana gelen kopukluklar, vampir tapalardan ya da BNC fişlerinden kaynaklanan sorunlar bu iki ağ teknolojisini bakımı zor bir sistem haline getirmiş, yeni teknolojilerin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu sorunların çoğunu çözen sistem ise merkezi sistem ve yıldız yapısı olmuştur.
1970'lerde gelişmeye başlayan fiber optik teknolojisi, ışığın farklı maddelerden geçerkenki davranışlarını temel alır. Maddelerin kırılma indisine ve ışığın geliş açısına göre, ışık bir maddeden diğerine geçerken ya kırılır ya da yansıtılır. Örneğin ışık sudan havaya belli bir açıyla geçerken kırılır ve ışığın kırınımı olarak bildiğimiz durum gerçekleşir. Fiber kabloda ise ışığın belli bir açıyla cam ya da plastikten dışarı çıkmaya çalışırken yansımasından faydalanılır.
Bir fiber kablonun çekirdek kısmı 8-50 mikrometre kalınlığındadır. 1 mikrometre, 1 milimetrenin binde biri kadardır. Karşılaştırmak için, bir insan saçı 17 ile 181 mikrometre arasındadır [*] Çekirdek kısmın etrafında yine cam ya da plastikten bir katman bulunur, ancak burada kullanılan malzeme çekirdekte kullanılandan farklı kırılma indisine sahiptir. Fiber kablonun yapımındaki malzeme seçimiyle ışığın kablo dışına en az kaçak vermesi, böylelikle çok uzun mesafeleri kat edebilmesi amaçlanmıştır.10BASE-e-T, 100Base-T ve 1000Base-T sistemlerinin fiber kablolarla çalışan türevleri vardır. Fiber kabloların bakır kablolara üstünlükleri; çok uzak mesafelere yükseltici olmadan ulaşabilmesi, elektromanyetik alanlardan etkilenmemesi, aynı hızı sağlayan bakır kablolara kıyasla ince ve hafif olması olarak sıralanabilir.
Internet
Bugünkü ağ ve internet teknolojilerinin temeli 1950 ve 1960'larda, nükleer saldırılardan etkilenmeyecek bir askeri komuta kontrol sisteminin tasarlanmasına dayanıyor. O zamana kadar telefon hatları üzerinden yürütülen komuta kontrol işlemleri, telefon hatlarının kilit noktalarına verilecek zararlarla devre dışı bırakılabilirdi, yeni sistem ise ağır hasar alsa bile hasarsız noktalar arasında iletişimi sağlayabilmeliydi. Bunun çözümü olarak iletişim hatlarını merkezi noktalardan çıkartmak yerine; birbiriyle iletişim kuracak uç noktalar, pek çok ara bağlantı ile çok sayıda başka noktaya bağlanacaktı. Ara bağlantı noktalarından bir tanesi bile çalışsa, buradan yola çıkılarak halen çalışan diğer yerlerle iletişim kurulabilecekti. Bu sistemin ilk uygulması Amerika'da, 1969 yılında ARPANET adıyla çalışmaya başladı, ve ilk bağlantı dört üniversite arasında yapıldı ve bağlanan kuruluş sayısı kısa süre içinde arttı. Bu genişleyen ağ 1980'li yıllarda dünya üzerindeki pek çok ülkeyi, akademik kurumları ve ticari şirketleri kapsayan Internet haline geldi. Askeri komuta kontrolü sağlamak amacıyla başlayan sistem, dünyanın her köşesiyle iletişim kurmamızı sağlayan ve hayatın her alanını etkileyen bir kavrama dönüştü.
Kablolu Yerel Ağlar
Dünya ya çapında küresel bir ağ olan Internet yanında, bir kurumun içindeki bilgisayarları birbirine bağlayan yerel ağlar mevcuttur. Bu yerel ağların ilki, Hawaii adalarında 1970'lerin başında ortaya çıkmıştır. Uzaktaki adaları, Honolulu adasındaki Hawaii Üniversitesi ana bilgisayarına bağlayabilmek için telsizler kullanılmıştır, ancak kablo kullanmadan çalışan ağların yaygınlaşması yaklaşık 30 yıl kadar sonra gerçekleşmiştir. Yaklaşık aynı zamanlarda, Hawaii'deki çalışmalardan da etkilenerek, Xerox şirketinde kablolu bir yerel ağ kurulmuştur ve ”Ethernet” adı verilmiştir. Bu sistemde uzun bir eşeksenli kabloya (koaksiyel kablo) şirketteki tüm bilgisayarlar bağlanmıştır. Kullanılan kablo yaklaşık 1 cm kalınlığında olup, bükülmesi ve dolayısıyla binalara döşenmesi zor bir kabloydu. Bu ilk sistem 10Base5 standardına temel olmuştur ve kablosundan ötürü ”kalın ethernet” olarak da adlandırılır. Bu kabloya bilgisayarları bağlanmak için, eşeksenli kablonun merkezinden geçen iletkene bir iğne çok dikkatlice batırlır. Bu iletken sayesinde sinyalleri alan bir elektronik cihaz, AUI çıkışına bağlanan daha ince bir kablo aracılığıyla sinyalleri bilgisayara iletir. Bilgisayardaki ethernet kartında da aynı AUI çıkışından vardır. Bu sisteme, kabloya batırılan iğneden ötürü “vampir tapa” denir. Bilgisayardan gelen sinyaller de vampir tapada aynı iğne kullanılarak ethernet kablosuna aktarılır. Veri iletişiminin hızı ise saniyede 10 megabit, yani 10Mbps olmaktaydı.Daha sonra kullanılan yerel ağ sistemi ”ince ethernet” olarak adlandırılıp 10Base2 standardını oluşturmuştur. Buradaki fark, kullanılan kablonun daha ince olması ve kolay bükülebilmesidir. Ayrıca vampir tapa yerine BNC fişi denilen yuvarlak fişler kullanılmıştır. BNC fişleri vampir tapaya göre daha pratiktir ve daha seyrek bozulur.
İnce ethernet ve kalın ethernet sistemlerinin sorunu, bütün bilgisayarların aynı kablo üzerinden bağlanmasıdır. Kabloda meydana gelen kopukluklar, vampir tapalardan ya da BNC fişlerinden kaynaklanan sorunlar bu iki ağ teknolojisini bakımı zor bir sistem haline getirmiş, yeni teknolojilerin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu sorunların çoğunu çözen sistem ise merkezi sistem ve yıldız yapısı olmuştur.
Ağların Işıkla Buluşması: Fiber Optik
Şimdiye kadarki sistemlerdeki kablolar bir iletkenin (çoğunlukla bakır) içinden geçen elektrik sinyallerine dayanıyordu. Diğer bir kablo teknolojisi fiber optik kablolardır. Fiber optik teknolojisi çok ince plastik ya da cam kablolardan ışık ileterek çalışır.1970'lerde gelişmeye başlayan fiber optik teknolojisi, ışığın farklı maddelerden geçerkenki davranışlarını temel alır. Maddelerin kırılma indisine ve ışığın geliş açısına göre, ışık bir maddeden diğerine geçerken ya kırılır ya da yansıtılır. Örneğin ışık sudan havaya belli bir açıyla geçerken kırılır ve ışığın kırınımı olarak bildiğimiz durum gerçekleşir. Fiber kabloda ise ışığın belli bir açıyla cam ya da plastikten dışarı çıkmaya çalışırken yansımasından faydalanılır.
Bir fiber kablonun çekirdek kısmı 8-50 mikrometre kalınlığındadır. 1 mikrometre, 1 milimetrenin binde biri kadardır. Karşılaştırmak için, bir insan saçı 17 ile 181 mikrometre arasındadır [*] Çekirdek kısmın etrafında yine cam ya da plastikten bir katman bulunur, ancak burada kullanılan malzeme çekirdekte kullanılandan farklı kırılma indisine sahiptir. Fiber kablonun yapımındaki malzeme seçimiyle ışığın kablo dışına en az kaçak vermesi, böylelikle çok uzun mesafeleri kat edebilmesi amaçlanmıştır.10BASE-e-T, 100Base-T ve 1000Base-T sistemlerinin fiber kablolarla çalışan türevleri vardır. Fiber kabloların bakır kablolara üstünlükleri; çok uzak mesafelere yükseltici olmadan ulaşabilmesi, elektromanyetik alanlardan etkilenmemesi, aynı hızı sağlayan bakır kablolara kıyasla ince ve hafif olması olarak sıralanabilir.
Kablosuz Ağlar
Kablolu ağlardan farklı olarak, radyo dalgaları kullanılarak kurulan kablosuz ağ teknolojisi de yaygınlık kazanmaktadır. Kablo döşeme masrafından kurtulunması, hareket halindeki dizüstü bilgisayarlara ağ erişimi sağlaması gibi getirileri vardır. Kablolu ağlara kıyasla hızın yavaş olması, sinyal gürültüsünden, duvarlardan ve yağmurdan etkilenmesi ise kablosuz ağların eksik yönlerindendir. Kablosuz ağ alanında iki farklı standart başı çekmektedir. .802.11(Wi-Fi)) kısa mesafede(birkaç yüz metrede) bilgisayarları birbirine bağlamak için kullanılan ve git gide yayılan kablosuz ağ teknolojisidir. 1997 yılında ilk standart yayınlanmış, 1999 yılında ise 802.11a(54 Mbps hızında) ve 802.11b(11Mbps hızında) olarak iki sürümü ortaya çıkmıştır. 2003 yılında standartlaşan 802.11g sürümü, yine 54 Mbps hızında çalışan ancak daha kaliteli sinyal sağlayan bir teknolojidir. Uzak mesafelerde (50 kilometreye kadar) etkili bir kablosuz ağ teknolojisidir, 2001 yılında onaylanıp standart olmuştur. Daha sonraki sürümleri WiMAX adı ile yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu teknolojiyle sabit noktalar arasında iletişim kurulabileceği gibi, taşınabilir cihazlarla(Cep telefonu, dizüstü bilgisayar, el bilgisayarı) da bağlantı sağlanabilir. Bu sistemle binalar arasında bakır ya da fiber kablo çekmek yerine, radyo dalgaları ile hızlı Internet erişimi sağlanabilecektir. Ayrıca 3. nesil cep telefonu teknolojisine(3G ya da Türkçesiyle 3N) bir alternatif oluşturmaktadır.Şimdiki Zaman ve Gelecek
Teknolojinin kablolu ağlarda geldiği son nokta 10-gigabit ethernet teknolojisidir(10GBASE), fiber kablolar ya da özel bakır kablolar kullanılabilen oldukça yeni bir teknolojidir. 2002 yılında standartlaşmıştır, oldukça pahalıdır ve büyük hıza ihtiyaç duyan bilgi işlem merkezlerinde ya da süper bilgisayarlarda kullanılmaktadır. Kullanımı arttıkça, diğer teknolojilerde olduğu gibi fiyatları düşüp yaygınlaşması beklenebilir. Önce üniversitelerde ve büyük şirketlerde, daha sonra küçük şirketler ve evlerde kullanılmaya başlayacağını düşünebiliriz. Kablosuz ağlar ise zaten ivmelenerek yayılmakta. 802.16 teknolojisi kablosuz ağları çok uzak mesafelerde de etkin kullanılabilir hale getirdiğinde, erişilmesi ve kablo çekilmesi zor yerlere de internet bağlantısı sağlanabilecektir. Yapılacak daha fazla araştırma ile kablolu ağın hızına yaklaşacak sistemlerin çok tercih edileceğini öngörmek çok da zor değil.
14 Nisan 2017 Cuma
Ağ (Network) Nedir?
En az iki bilgisayarın
birbirlerine bağlanıp, bilgi alış-verişinde bulunmasına bilgisayar ağı
(Network) denir. Bilgisayar ağları, kullanıcılara bilgisayarlar arası bilgi
paylaşımı yapabilecekleri bir ortam sağlar. Bilgisayar ağına bağlı
kullanıcıların, ağın kaynaklarına ulaşması ve diğer kullanıcılarla iletişimde
bulunması ağ kullanımının temel amacıdır. Bu da zaman ve para tasarrufu sağlar.
İnternet Nedir?
Milyonlarca
bilgisayardan oluşan, binlerce bilgisayar ağını birbirine bağlayan global ağa
İNTERNET denir. Bu ağın bir yöneticisi yoktur. Internet kullanıcıları
birbirleri ile haberleşmek için ortak bir anlaşma dili kullanırlar. Bu ortak
anlaşma diline TCP/IP denir. Bu protokol sayesinde donanım ve yazılımdan
bağımsız olarak bilgisayarlar arası iletişim mümkün olur.
Bu anlaşma dilinde her
bilgisayarın bir adresi vardır. Bu adresler numaralarla ifade edilir ve bilgisayarın
IP adresi şeklinde ifade edilir. Tıpkı her evin bir adresi, her telefonun bir
numarası olduğu gibi. Bu adreslere bilgiler en kestirme yoldan ulaşır. Ulaşım
için diğer bilgisayarlardan yararlanılır. Haberleşen iki bilgisayar arasındaki
diğer bilgisayarlar kendilerine ait olmayan bilgi paketlerini diğer bilgisayara
aktarırlar.
13 Nisan 2017 Perşembe
12 Nisan 2017 Çarşamba
İstemci-Sunucu İlişkisi
Sunucu terimi ağa bağlı diğer
istemci bilgisayarlara bilgi ve hizmet sağlayan bir yazılım uygulamasını çalıştıran
konak bilgisayarı ifade eder. Bu uygulamanın en bilinen örneği web sunucusudur.
İstemci birisinin sunucuda bulunan bilgilere erişmek için kullandığı bilgisayar
uygulamasına verilen addır. Web tarayıcı güzel bir istemci örneğidir. İstemci sunucu
sistemlerin en önemli özelliği istemcinin sunucuya bir istek göndermesi ve
sunucunun istemciye uygun bilgiyi yanıt vermesidir. Web tarayıcısı ve web
sunucusu bileşimi büyük olasılıkla en yaygın kullanılan istemci sunucu sistemi
örneğidir.
Client (İstemci) Nedir?
Sunuculara
dosyaları açması ve belli işlemleri gerçekleştirmesi için HTTP ve HTTPS
protokelleri üzerinden istek gönderen kullanıcılara istemci denir. Yani istemci
dediğimiz aslında kullanıcıdır.
Siz
www.yazilimyazari.com yazarak veya herhangi başka bir site domainini yazarak
siteye girdiğiniz anda belli işlemler başlar.
· HTTP olarak GET isteğinde
bulunursunuz. Yani girdiğiniz sayfayı getirmesi için sunucuya bir mesaj
gönderirsiniz.
· Sunucu işlemi gerçekleştirmeye
başlar. Eğer dosyayı bulursa sonucu 200 olarak döndürür. Bu sayfanın bulunduğu
ve yüklenmekte olduğu anlamına gelir. Bunun gibi farklı HTTP Request Kodları
mevcuttur. Bu sayede sunucu ve siz iletişim kurarsınız.
· Sunucu 200 cevabını verdikten sonra
istenilen sayfadaki kodları işlemeye başlar
· Kodların işlenmesindan sonra oluşan
sonucu kullanıcı tarayıcı yardımı ile görür.
· Kodlar üzerinde kullanıcıya tekrar
işlem yapma seçenekleri sunuluyorsa (üye olmak, yorum yapmak vb.) sunucu bu
işlemleri de gerçekleştirerek yeni sonuçlar döndürmeye devam eder.
Bütün
bu işlem sürecini başlatan sunucuya istek yollayan istemcidir. Yani Client
(İstemci)’dir.
Sunucu (Server) Nedir?
Sunucu, web sitesine ait dosyaları barındıran ve bu dosyaları
internette paylaşmanıza olanak tanıyan bilgisayar olarak tanımlanabilir.
Yani sunucularda birer bilgisayardır. Ev kullanıcılarının
bilgisayarlarından farklı olarak bazı özellikler içerirler. Bu özelliklere göz
atacak olursak;
· Sunucularda programlama dillerini okuyup,
çalıştırabilecek yazılımlar kuruludur.
· Sunucular kullanıcılar ile HTTP veya HTTPS adı
verilen transfer protokelleri ile iletişim kurarlar bunun içinde sunucuda yüklü
yazılımlar vardır.
· Sunucular datacenter (veri merkezleri) adı
verilen yerlerde tutulur. Buralarda sunucular 7/24 açık kalarak sitenize
ulaşılmak istenildiğinde her zaman ulaşılmasını sağlarlar. Datacenterlarda
birçok sunucu bulunduğundan ağ yapısıda ev kullanıcılarının kullanıldığı
ağlardan farklıdır.
· Datacenterlar ağ yapılarında 100 Mbit – 1 Gbit
arası internet hızlarını kullanırlar. Bu hız bilgisayarlara eşit bir şekilde
paylaştırılır. Aynı şekilde ağ ve diğer donanım kaynakları bilgisayarlar arası
paylaştırılır.
· Datacenterlarda elektrik kesintisi başta olmak
üzere birçok sorun oluşturabilecek duruma karşı önlem vardır. (yangın, ısı vs.)
· Bu kapsamda genel olarak bakarsak sunucular
içine attığımız web sitesi dosyalarımızı işlerler ve kullanıcılara sitenizi
sunarlar. Kullanıcıların siteniz üzerinde gerçekleştirdiği işlemlere göre
gerekirse yeniden işlem yapıp yeni sonuçlar verirler.
Sunucu (Server) Nedir?
Sunucu, web sitesine ait dosyaları barındıran ve bu dosyaları
internette paylaşmanıza olanak tanıyan bilgisayar olarak tanımlanabilir.
Yani sunucularda birer bilgisayardır. Ev kullanıcılarının
bilgisayarlarından farklı olarak bazı özellikler içerirler. Bu özelliklere göz
atacak olursak;
· Sunucularda programlama dillerini okuyup,
çalıştırabilecek yazılımlar kuruludur.
· Sunucular kullanıcılar ile HTTP veya HTTPS adı
verilen transfer protokelleri ile iletişim kurarlar bunun içinde sunucuda yüklü
yazılımlar vardır.
· Sunucular datacenter (veri merkezleri) adı
verilen yerlerde tutulur. Buralarda sunucular 7/24 açık kalarak sitenize
ulaşılmak istenildiğinde her zaman ulaşılmasını sağlarlar. Datacenterlarda
birçok sunucu bulunduğundan ağ yapısıda ev kullanıcılarının kullanıldığı
ağlardan farklıdır.
· Datacenterlar ağ yapılarında 100 Mbit – 1 Gbit
arası internet hızlarını kullanırlar. Bu hız bilgisayarlara eşit bir şekilde
paylaştırılır. Aynı şekilde ağ ve diğer donanım kaynakları bilgisayarlar arası
paylaştırılır.
· Datacenterlarda elektrik kesintisi başta olmak
üzere birçok sorun oluşturabilecek duruma karşı önlem vardır. (yangın, ısı vs.)
· Bu kapsamda genel olarak bakarsak sunucular
içine attığımız web sitesi dosyalarımızı işlerler ve kullanıcılara sitenizi
sunarlar. Kullanıcıların siteniz üzerinde gerçekleştirdiği işlemlere göre
gerekirse yeniden işlem yapıp yeni sonuçlar verirler.
Topolojilerine Göre Ağ Türleri
1.) Doğrusal (bus) topoloji
Bu ağ
düzenlemesinde bütün bilgisayarlar doğrusal olarak uzanan bir kabloya
bağlanırlar. Kablonun iki ucunda ise sonlandırıcı dirençler yer alır. Günümüzde
en çok kullanılan topoloji bus topolojisidir.
2.) Halka (ring) topolojisi
Bu topolojide ağ üzerindeki bilgisayarlar halka şeklinde yer alan bir kablo sayesinde haberleşirler. Bu halka şeklindeki kablo üzerinde veriler tek yönde hareket eder ve halka üzerinde daire çizerler.
3.) Yıldız (star) topolojisi
Coğrafyalarına Göre Ağ Türleri
PAN - Personal Area Network
WAN - Wide Area Network
· SAN - Storage Area Network
Kişisel alan ağı, bilgisayar
aygıtları arasında iletişimi kurmak için kullanılan ağdır.Bunlar telefon ,
kişisel dijital asistanlar gibi kişiye yakın bulunurlar.Bu cihazlar söz konusu
kişiye ait olabilir ya da olmayabilir.PAN'ın menzili birkaç metredir.PAN
kişisel aygıtların birbirleriyle haberleşmelerinin yanı sıra , Internet veya
bir yüksek düzeydeki ağa bağlantı gerçekleştirmek için de
kullanılabilir.Kişisel alan ağları USB gibi veriyollarıyla kablolu
kurulabilir.Kablosuz bir kişisel alan ağı da Bluetooth, UWB ,
ve Z-Wave gibi ağ teknolojileriyle kurulabilir.
LAN - Local Area Network
Yerel alan ağı, ev, okul, laboratuvar,
iş binaları vb. gibi sınırlı coğrafi alanda bilgisayarları ve
araçları birbirine bağlayan bir bilgisayar ağıdır. LAN'ların özellikleri
ise daha yüksek veri aktarımı, daha küçük bir alan, ve daimi bağlantıyı
sağlamak için aylık kira karşılığı bir ara elemana gerek
olmamasıdır. ARCNET, Token Ring ve diğer teknolojik uygulamalar
geçmişte kullanıldı, fakat günümüzde elektromanyetik paraziti önleyen
kablolamanın da bulunmasıyla ethernet, ve kablosuz internet yaygınlaşmıştır.
MAN - Metropolitan Area Network
Metropol alan ağı genellikle bir şehir veya geniş bir yerleşkede kullanılan
bilgisayar ağıdır. Bir MAN, genellikle fiber optik bağlantılar gibi
yüksek kapasiteli backbone teknolojisini kullanarak Lan lar arasında bağlantı
kurar, internet ve WAN için bağlantı hizmetleri sağlar.
WAN - Wide Area Network
Geniş alan ağı, birden fazla cihazın birbiri ile
bağlanmasına ve iletişim kurmasını sağlayan fiziksel veya mantıksal büyük
ağdır. Yerel alan ağlarının birbirine bağlanmasını sağlayan çok geniş
ağlardır. En meşhur geniş olan alan ağı internettir.
· SAN - Storage Area Network
Depolama alan ağı, büyük ağ kullanıcılarına hizmet
vermek üzere veritabanı sunucuları ile birlikte farklı tipteki veri depolama
cihazlarını birbirine bağlayan ve bu cihazlar arasında veri alışverişine olanak
veren özel amaçlı, yüksek hızlı bir ağdır. Bir depolama alan ağı, yönetim
katmanına fiziksel bağlantılar sağlayan ve aynı zamanda bilgisayar
sistemlerini, depo birimlerini ve bu birimlerin aralarındaki bağlantıları
düzenleyen bir iletişim altyapısından oluşmaktadır.
· VPN - Virtual
Private Network
Sanal özel ağ ile ağlara uzaktan erişim
sağlanır. VPN sanal bir ağ uzantısı oluşturduğu için, VPN kullanarak ağa
bağlanan bir cihaz, fiziksel olarak bağlıymış gibi o ağ üzerinden veri
alışverişinde bulunabilir. Kısacası Virtual Private Network (VPN), İnternet ya
da başka bir açık ağ üzerinden özel bir ağa bağlanmayı sağlayan bir bağlantı
çeşididir. VPN üzerinden bir ağa bağlanan kişi, o ağın fonksiyonel, güvenlik ve
yönetim özelliklerini kullanmaya da devam eder. VPN'in en önemli iki uygulaması
OpenVPN ve IPsec'dir.
· CAN - Campus
Area Network
Kampüs ağı, belirli bir coğrafi
bölgeyle yerel ağların ara bağlantısının yapıldığı bilgisayar ağıdır.Bir
kuruluş, devlet, üniversite gibi yerler, ağ ekipmanları(switch, router)
ve iletim medyası (optik fiber,Cat5 vs.)'nın neredeyse tamamına
sahiptirler.Üniversite kampüs ağında, ağ muhtemelen akademik binalar,
üniversite kütüphanesi ve öğrenci yurtları gibi binaları kapsayan
kampüs binalarına bağlıdır.
·
Kurumsal Bakış Açısına Göre Ağ Çeşitleri
1. Intranet
Tek yönetim merkezini
kontrolü altında olan kapalı ağlara Intranet denir. Intranet network
katmanında(layer-3) çalışır ve yönetim merkezi kullanıcıların erişim
yeteneklerini belirler. Çoğunlukla güvenlik çekincesi bulunan intranetler
Internet bağlantısı olmadan kurulur. Çoğunda tek web sunucusu bulunur ve web
erişimi kısıtlı olarak sağlanır.(teiasnet, tsknet, vb.)
2. Extranet
Tek yönetim merkezini
kontrolü altında olan açık ağlara Intranet denir. Şirket bağzı uygulamalarının
erişimini internete açması ile intranet extranet e dönüşür.
3. Internet
(internetwork)
Burda bahsi geçen
internet Internet ile karıştırılmamalıdır. Birden fazla bilgisayar ağının
birbiri ile bağlanarak iletişime geçmesi ile oluşur. Internet de bir
internettir. WAN’ların birbiri ile bağlanarak oluşturduğu karmaşık ağ yapısıdır.
4. Internet(The
Internet, The WWW)
İnternet, çok protokollü bir
ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir. Binlerce akademik ve ticari ağ ile devlet ve serbest bilgisayar ağının birbirine bağlanmasıyla oluşmuştur.
Bilgisayarlar arasında bilgi çeşitli protokollere göre paketler halinde
transfer edilir. İnternet, çok protokollü bir
ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir. Binlerce akademik ve ticari ağ ile devlet ve serbest bilgisayar ağının birbirine bağlanmasıyla oluşmuştur.
Bilgisayarlar arasında bilgi çeşitli protokollere göre paketler halinde
transfer edilir.
5. Darknet
Özellik gösteren
yazılımlar aracılığı ile erişilebilen Internet altyapısını kullanan bir
networktür. Internet ortamında yönetimlerin yarattığı sansür ortamına tepki
olarak kurulmuş ve yazılımı yükleyerek kullanan kullanıcıların P2P mantığına
göre birbirinin paketlerini yönlendirmesi mantığına dayanan karmaşık
algoritmalar kullanır. Tam anonymity sağlama mantığına dayana Darknet
standart protokolleri ve portları kullanmaz.
Network Sisteminin Bileşenleri
Bilgisayar
: Bir ağ sistemi en az bir SERVER (Sunucu) ve buna bağlı
olarak CLIENT (İstemci)’lerden oluşur. Sunucuların belli noktalara (NOD)
yerleştirilerek en üstte başka bir sunucuya bağlanmasıyla, geniş tabanlı bir
bağlantı sistemi oluşturulabilmektedir.
Bağlantı ve İletişim Elemanları
Ethernet
: (Network Interface Card - NIC) : Yerel ağların
oluşturulmasında veri alışverişini yöneten ve gerçekleştiren elemanlardır.
Teknolojileri 100 Megabit veri transferi yapabilecek kapasiteye kadar
çıkmıştır. PCI veya ISA yuvalara takılan bu kartların kablo bağlantıları BNC ya
da RJ45 konnektörleri ile yapılabilmekte; yani iki tip kablo ile
kullanılabilmektedirler.
Kablolar
: Yaygın olarak TwsistedPair (UTP) yada Koaksiyel (BNC)
kablo kullanılmaktadır.
Hub
: TwsistedPair kablo ve RJ45 konnektörlerle oluşturulan
ağ sistemlerinde, ağın temel dağıtım elemanlarıdır.
Switch
: Hub gibi dağıtım elemanı olup, veri anahtarlama ve
iletinin güçlendirilmesini sağlar.
Gateway
: Haberleşme kontrolünü üstlenen ağ geçididir. Ağa giren
ve çıkan tüm veriler bu aygıttan geçerler.
Repeaters
: Bir repeater kablodaki sinyali yükseltir ve erişim
mesafesini uzatır. Data transferi için ek bir yazılıma ihtiyaç duymaz. Hiç
beklemeye gerek kalmadan, giriş sinyalini yükseltilmiş olarak çıkışa verir.
Ayrıca bazı repeaterler gürültüler için filtrasyon görevi de yaparlar.
Bridges
: Bridge’ler repeaterlere göre daha akıllı cihazlardır.
Aynı ya da farklı topolojiler kullanan iki network’ü, data-link seviyesinde
birbirine bağlar. Basit olarak, bir server’a iki ayrı sınıftan network kartı
takmak suretiyle bir bridge yapılabilir. Örneğin, bir server’a aynı anda hem
ethernet hem de token-ring kartla kurulan network kullanıcıları, her iki
topolojideki bilgisayarlarla iletişim kurabilirler. Ayrıca bir server’a aynı
tip iki ethernet kart takılarak da geniş bir LAN’ı iki parçaya ayırarak, daha
basit bir yapı elde edilebilir. Bu yolla da bir bridge yapılmış olur.
Bir
Bridge, Data-Link seviyesindeki Media Access Control alt seviyesini (MAC)
kullanır. Bu seviye, hedef worstation adresini içerir. Gerçekte doğru
Workstation adresini tespit eden bu seviye, kendine bağlı olan tüm
Workstationları tanımakla yükümlüdür.
Routers: Routerlar
Repeaterlerden bir üst seviyede işlem yapar. Bu seviye IPX’inde çalıştığı
network seviyesidir. IPX’ler, routerler ile ilgili emir ve talimatlarıda içerirler.
Bir Novel Netware Server, iki ya da daha fazla network interface kartını
otomatik olarak kullanabilir. Bir routerin Bridge’den farkı, paket içindeki LAN
adreslerini ve Workstation adreslerinin her ikisini de okur ve kullanır.
Bridge’ler sadece kendilerine bağlı Workstationların adresleri hakkında bilgi
sahibi iken Routerler hem Workstation hem de diğer LAN adresleri hakkında bilgi
sahibi olmalıdırlar. Aksi halde, en doğru route bilgisini tespit etmeleri
mümkün olamazdı.
Modem: Uzak
ağ sistemlerine erişimi çevirmeli ağ, (Dialup Networking) erişimini sağlayan
aygıttır. Modem (MOdulation DEModulation) temel olarak Analog veriyi Digital’e,
Digital veriyi Analog’a çevirerek, telefon hatları ile iletilmesini sağlar.
Modemler
bilgisayara bağlanma biçimi olarak iki türlüdür.
Harici
Modemler(External) : Bilgisayara COM portlarını
kullanarak takılan bu tip modemler, genişleme yuvası problemi yaşanan kasalar
için idealdir. Baskı devrelerde yaşanabilen eleman yetiştirme problemleri
bunlarda daha az olduğundan, hata doğrulama ve parazit engelleme gibi
özellikleri barındırabilmekte; bu özellikleriyle de hat kopmaları bu modemlerde
daha az yaşanmaktadır.
Dahili
(Internal) Modemler: Doğrudan ana kart üzerine ISA ve
PCI slotlara takılan bu modemler, yazılımla veri yolu üzerine açılan COM3 veya
COM4 iletişim kanalını kullanarak haberleşirler. Modülasyon işlemlerinin bir
kısmını üzerlerindeki chipler yerine aygıt sürücüsü yazılımlarıyla yapan
modeller daha ucuzdur.
Modemler,
iletişim standartlarını ve iletişim komutlarını içeren chip setlerine
sahiptirler. Bu chip setlerinden Hyes, Rockwell, Motorola en yaygın
olanlarıdır.
Modemler
veri iletim kapasitelerine göre değerlendirilirler. Bu nedenle daha yüksek
değere sahip olanlar her zaman tercih edilenlerdir. Günümüzde 56K lık modemler
yaygın olarak kullanılmaktadır.
Neden bilgisayar ağlarına ihtiyaç duyarız?
Neden bilgisayar ağlarına ihtiyaç duyarız?
Bilgisayar ağlarına duyulan gereksinimin temel nedeni
veri kaynaklarını paylaşmak ve iletişim kurmaktır. Veri paylaşmak sabit
disklerde yer alan klasörlerin ve dosyaları birçok kişi ya da istenilen diğer
kişiler tarafından kullanılması anlamındadır. İletişim ise kullanıcıların bir
birine elektronik-posta göndermesi anlamındadır.
Bilgisayar ağlarının bir diğer kullanım alanı da
yazıcılar ve diğer çevre birimlerinin paylaşımıdır. Diğer bir ağ kullanımı da
uygulamaların paylaşımıdır. Örneğin bir bilgisayarda yüklü bir programın diğer
bilgisayarlar tarafından kullanılması.
Bilgisayar ağlarına duyulan gereksinimi şu şekilde
özetlemek olasıdır:
- Veri paylaşımı
- Elektronik-posta
- Çevre birimlerini paylaşmak
- Uygulamaları ortak kullanmak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Ağ (Network) Nedir?
En az iki bilgisayarın birbirlerine bağlanıp, bilgi alış-verişinde bulunmasına bilgisayar ağı (Network) denir. Bilgisayar ağla...
-
Neden bilgisayar ağlarına ihtiyaç duyarız? Bilgisayar ağlarına duyulan gereksinimin temel nedeni veri kaynaklarını paylaşmak ve ilet...
-
Yaygınlığı her geçen gün artan internet ve ağ teknolojileri, hayatımızda 18. yy'daki sanayi devriminin getirdiğine benzer çapta etkilere...
-
PAN - Personal Area Network Kişisel alan ağı, bilgisayar aygıtları arasında iletişimi kurmak için kullanı...
-
Sunucu terimi a ğ a ba ğ l ı di ğ er istemci bilgisayarlara bilgi ve hizmet sağlayan bir yazılım uygulamasını çalıştıran konak bilgisaya...
-
1.) Doğrusal (bus) topoloji Bu ağ düzenlemesinde bütün bilgisayarlar doğrusal olarak uzanan bir kabloya bağlanırlar. Kablonun iki ucu...